Vatan Neresi

Buralarını ne kolay terk ettin,/  Kurda kuşa mekan ettin,/  Gidişi kurtuluş zannettin./ İşin kolayını mı seçtin,/  Umut yolcusu, Rodop göçmeni?

Haşim SEMERCİ *** O Benim Nerde yıkık dökük Evler etrafında Bir dolaşan görürsen Eğer geçmişe dalıyorsa Çocukluğunu arıyorsa Bil ki, o serseri benim Ben bir sıla terk edenim Nerde gözü yaşlı Bir ana görürsen Eğer oğlu gurbette Kızı hizmetteyse Bil ki, o ana benim Ben bir Rodop göçmeniyim Nerde saçı ağarmış Bir baba görürsen Eğer başı dertte Gönlü hasretteyse Bil ki, o baba benim Ben bir Rodop göçmeniyim Nerde kapı önünde Bir ihtiyar görürsen Eğer gözü yolda Aklı oğulda ise Bil ki, o ihtiyar benim Ben bir sıla bekleyenim Nerde gurbet ellerde Bir talihsiz görürsen Eğer sabrını bitirdiyse Umudunu yitirdiyse Hiç sorma kimsin diye Bil ki, o talihsiz benim Ve sıla hasretindeyim *** Rodop Göçmeni I. Kaçış mıydı buralardan gitmen Kurtuluş muydu, bilmem. Bildiğim, buraları öksüz, Buraları hasta, Buraları yasta sensiz. Gördüğüm, yolları yolcusuz Belleri ıssız, köyleri sessiz. Yakmış yürekleri gurbet acısı, Gurbet acısı, göç sancısı. Oğul göçmen, torun gurbetçi, Dedeler bekçi, nineler bekçi. Yol bekçisi, ev bekçisi, Sıla bekçisi. Asırlık çınar gibi. Gurbet, gurbet, gurbet, Dudaklar gülümsemeye hasret. II. Hey gidi, Rodop göçmeni, Götüren nedir seni? Neler bıraktın buralarda, Baktın mı dönüp de geri? Yıkılan evinin taşları, Annelerin göz yaşları, Babaların telaşları buralarda, Sen yoksun, Rodop göçmeni. Sallandığın tahta beşik, Sapı kırık ağaç kaşık, Ayağını çarptığın eşik buralarda, Sen yoksun, Rodop göçmeni. Yavuklundan kesilen saçlar, Ezbere bildiğin yamaçlar, Budadığın ağaçlar buralarda, Sen yoksun, Rodop göçmeni. III. Akman öküzün kırık boynuzu, Seni götüren yolların tozu, Yediğin aşın tuzu buralarda, Sen yoksun, Rodop göçmeni. Dedenin püsküllü fesi, Abası, poturu, keçesi Ninenin örekesi buralarda, Sen yoksun, Rodop göçmeni. Yarım kalan hayallerin, Kap bağlamış yaraların, Bitmeyen rüyaların buralarda, Sen yoksun, Rodop göçmeni. Buralarını ne kolay terk ettin, Kurda kuşa mekan ettin, Gidişi kurtuluş zannettin. İşin kolayını mı seçtin, Umut yolcusu, Rodop göçmeni? *** Vatan Neresi ( Ağabeyim Hasan Usta'ya ) Bir gemi gidiyor Gelibolu'dan Lapseki'ye; Martılar gemiyi izliyor, Dans ediyorlar Bir parça simidine. Geminin böyle bir seferinde Bir yabancı oturuyor yanıma; Eski bir dostmuş gibi Hafifçe gülümsüyor, Çayından bir yudum çekiyor Ve hiç beklemeden Vatan neresi diye soruyor. Susuyorum ilk baştan; Duymadığımı zannediyor, Tekrarlıyor sorusunu. Duydum, duydum da Anlatması zor diyorum. Doğduğum yeri mi, Doyduğum yeri mi, Sevdiğim yeri mi soruyorsun? Çanakkale'de evim var, Gökçeada'da yerim var, Edirne'de terim var, İstanbul'da torun var. Sen olsan ne dersin, diyorum. Bana kalırsa Diye devam ediyorum; Aklın neredeyse Orasıdır vatan. Aklın nerede diyor Hemen yeni dostum Ve çayını yudumluyor. Aklım hiç başka yerde Olmadı ki, diyorum Bir karaçalılıkta. Toprağı zor görünen Taşlı tarlalarda; Dizlerimi yaralayan O tozlu yollarda; Yıllara inat eden Yıkılmak istemeyen Bir taş duvar evde; Küçük pencereli O sıcak odalarda. Mevsime bakmadan Güneşsiz kalmayan O dağlarda, Rodoplar'da. *** Çatalcalı Şair ( Ataol Behramoğlu'na ) Çatalcalı bir şair tanıdım Rus dili okumuş Ankara'da Gece bekçisi olmuş Fransa'da Katipçilikten geçmiş otelde Çatalcalı bir şair tanıdım Sağ ol, Çatalcalı şair Ataol Ulusu olmayan bebekler sağ olsun Savaştan söz edenler ise kahrolsun Yürüyeceğiz çoğala çoğala, diyorsun Sağ ol, Çatalcalı şair Ataol Bitecek mi bi gün mutlaka Zulüm, han-ı yağma bitecek mi Haksızlık bir gün yenilecek mi Ulusu olmayan bebeklerin derdi Bitecek mi bir gün mutlaka
ÇOK OKUNANLAR
BUNLARA DA BAKIN
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR